Bu sitedeki ilanlar satıcının tamamen gönül rızasıyla listelenmektedir.
Bu sitedeki ilanlar satıcıların
tamamen gönül rızasıyla listelenmektedir.
Gayrimenkul satışı deyince çoğu kişinin aklına ilk gelen şey bellidir: “Kaça satarım?” Bu soruyla birlikte hemen ardından da şu gelir: “Acaba kaç günde elden çıkarırım?” Bu sorular, gayrimenkul sahiplerinin zihnini meşgul ederken, çoğu zaman işin başka bir boyutu göz ardı edilir: Masraflar. Evet, satıştan gelecek paraya odaklanırken, bu satışın size neye mal olacağını düşünmek genelde ikinci plana atılır. Oysa bu detaylar, sürecin belki de en kritik kısmıdır.
Bir gayrimenkulü satmak, sadece alıcıyla el sıkışıp tapuda imzayı atmakla bitmiyor. İşin perde arkasında oldukça fazla kalem var. Tapu harcı mı dersiniz, noter ücretleri mi, ekspertiz masrafları mı… Üstelik bazı durumlarda bunlara KDV ya da gelir vergisi gibi büyük meblağlar da eklenebiliyor. Satış sonrasında elinize geçecek paranın tahmin ettiğinizden daha az olduğunu gördüğünüzde iş işten geçmiş oluyor.
Şimdi şöyle bir senaryo düşünelim: Bir daireniz var ve bunu satmak istiyorsunuz. Piyasada değerinin 2 milyon TL civarında olduğunu düşünüyorsunuz. Alıcıyla anlaştınız diyelim. Ama hemen ardından bir dizi kalem çıkıyor karşınıza. Tapu harcı, taraflar arasında yüzde 4 oranında belirlenmiştir. Yani hem alıcıdan hem sizden %2 alınır. Bu da 40 bin TL demek. Eğer bu oranı tek taraf ödeyecekse, o zaman 40 bin lira sadece sizden gidecek demektir. Daha bunun noter masrafı var, döner sermaye bedeli var, eğer konut yeni yapıldıysa veya ticari gayrimenkulse KDV bile var. Bir de varsa gelir vergisi…
İşte bu noktada birçok kişi sürecin masraflı ve kafa karıştırıcı yönleriyle tanışıyor. Hele ki satışın hızlı olması gerekiyorsa, bu süreçler daha da can sıkıcı hâle gelebiliyor. Emlakçıya verilen komisyonu, ilan sitelerinde ödenen ücretleri, ekspertize çıkan parayı da ekleyince satış masrafı ciddi bir tutara ulaşabiliyor. Hal böyle olunca, “Kazandım” dediğiniz satışın size ne kadara mal olduğunu sorgulamaya başlıyorsunuz.
Tabii burada sadece para değil, zaman da büyük bir masraf kalemi aslında. İlan süreci, alıcıyla görüşmeler, belgelerin toplanması, randevular… Günlerce, belki haftalarca sürüyor. Satış işlemini uzatan her detay, sizi hem duygusal olarak yıpratıyor hem de satışı geciktiriyor. Özellikle borçlu olduğunuz bir dönemdeyseniz ya da bir yatırım planınız varsa, bu gecikmeler oldukça maliyetli sonuçlara yol açabiliyor.
İşte tam bu noktada, son yıllarda adını daha sık duymaya başladığımız rızaen satış kavramı devreye giriyor. Bu sistem, klasik yöntemlerin aksine daha kontrollü, şeffaf ve genelde daha düşük maliyetli bir yol sunuyor. Ancak bu yazının amacı rızaen satışın genel tanımını yapmak değil; buradaki odak noktamız, rızaen satışla birlikte masraf kalemlerinde nasıl bir azalma yaşandığı ve bunun ne gibi avantajlar sağladığı olacak.
Birçok kişi, “Ben evimi sattım, tapuda işlemi hallettik, bitti” diye düşünür. Ama işin içine vergi dairesi girdiğinde, bazı sürprizlerle karşılaşmak mümkün. Özellikle mülkü aldıktan sonraki ilk 5 yıl içerisinde satış yapılmışsa, Gelir Vergisi Kanunu’na göre kazanç üzerinden vergi ödeme yükümlülüğünüz doğabilir. Bu noktada “kazanç” hesaplanırken, satış fiyatı ile alış fiyatı arasında kalan fark baz alınır. Yani tapuda düşük gösterilmiş rakamlar da bu hesaplamada sorun yaratabilir. Satıştan sonra da canınızı sıkacak belgelerle uğraşmak istemiyorsanız, süreci en başından doğru yönetmek büyük önem taşıyor.
Ve elbette bu sürecin bir de alıcı tarafı var. Onlar için de masraflar ayrı bir dert. Sadece tapu harcı değil, alım satım belgeleri, kredi için alınan ekspertiz raporu, bazen de emlakçı komisyonu derken, alıcının da cebinden ciddi rakamlar çıkıyor. Bu da dolaylı olarak satışı zorlaştırabiliyor. Çünkü maliyetler yükseldikçe alıcının teklifi düşüyor. Siz 2 milyon TL beklerken, “Ben bu harçlarla birlikte ancak 1.850’ye alabilirim” gibi teklifler gelebiliyor. Bu da satış sürecinde moral bozucu bir duruma yol açıyor.
Peki herkes bu kadar yoruluyorsa, bu işin daha kolay, daha az masraflı bir yolu yok mu?
Tam da bu sorunun cevabı için bu yazıyı kaleme alıyoruz. Çünkü rızaen satış yöntemi, sadece yasal süreçleri sadeleştirmiyor; aynı zamanda alıcı ve satıcı için oluşan maddi yükleri de hafifletiyor. Hem cebinizden daha az para çıkıyor, hem zaman kazanıyorsunuz hem de her şey sistemli bir şekilde ilerliyor.
Bu giriş bölümünde şunu anlamaya çalıştık: Satış sürecinde sadece gelir değil, gider kalemleri de çok önemli. Çünkü gerçek kazanç, sattığınız fiyatla değil, cebinize net kalan parayla ölçülür.
Bir sonraki bölümde, geleneksel satış yönteminde hangi masrafların sizi beklediğini adım adım ele alacağız. Böylece bu masrafların ne kadarlık bir yük oluşturduğunu daha net bir şekilde göreceğiz.
Bir gayrimenkulü satarken herkesin aklında benzer bir soru belirir: “Acaba elime ne kadar kalacak?” Çünkü sadece gayrimenkulü satmakla iş bitmez. Asıl konu, satış sürecinde ortaya çıkan masrafların toplamda ne kadar yük oluşturduğudur. Gelin şimdi hep birlikte bu sürece adım adım bakalım. Her kalemin, gerçek hayatta nasıl birer harcama kalemine dönüştüğünü sade bir dille açıklayalım.
İlk olarak tapu harcıyla başlayalım. Türkiye’de alım-satım işlemlerinde hem alıcıdan hem de satıcıdan %2 oranında tapu harcı alınır. Bu da toplamda satış bedelinin %4’üne denk gelir. Diyelim ki 1 milyon TL değerinde bir gayrimenkul satıyorsunuz. Yalnızca tapu harcı için 40 bin TL gibi bir miktarı gözden çıkarmanız gerekir.
Her ne kadar bazen taraflar kendi aralarında anlaşarak bu yükü bölüşse de, pratikte çoğu zaman satıcı kendi payına düşeni ödemek zorunda kalır. Ve bu harç, satış işleminin olmazsa olmazıdır. Yani pazarlıkla indirilecek bir kalem değildir, kanunla belirlenmiştir.
Tapu harcının yanında bir de döner sermaye bedeli çıkar karşımıza. Bu da genellikle birkaç yüz lirayla ifade edilse de, özellikle büyük şehirlerde 1500-2000 TL arasında değişebilen bir masraf kalemidir. Her ne kadar küçük gibi görünse de işin içine diğer masraflar da girince toplamda azımsanmayacak bir yekûn oluşturur.
Ayrıca bazı işlemlerde damga vergisi, harç pulu ya da değer artış kazancı gibi ek vergiler de söz konusu olabilir. Özellikle mülkü yakın zamanda almış ve şimdi satıyor durumdaysanız, bu vergiler sizi zorlayabilir.
Geleneksel yöntemlerde gayrimenkul satışlarının çoğu emlakçılar üzerinden yürür. Emlak danışmanları bu süreçte size yardımcı olur, potansiyel alıcılarla sizi buluşturur, gayrimenkulü pazarlamakla ilgilenirler. Ancak bu desteğin bir bedeli vardır.
Genellikle satış bedelinin %2’si oranında komisyon alınır. Bu da 1 milyonluk bir satışta 20 bin TL anlamına gelir. Üstelik alıcıdan da aynı oranda ücret alındığı için toplamda 40 bin TL gibi bir rakamdan bahsediyoruz.
Bazı durumlarda bu oran %3’e kadar çıkabilir. Komisyon dışında sözleşme cezası gibi şartlar da konulabilir. Özellikle sözleşme süresi dolmadan satışı başka bir yolla yaparsanız, cezai yaptırımlarla karşılaşma riskiniz de olur. Dolayısıyla, emlakçıyla çalışmak faydalıdır ama ekstra maliyet getirdiğini unutmamak gerekir.
Eğer satış öncesi bir taahhütname hazırlanacaksa, noter masrafları da gündeme gelir. Bazı satıcılar alıcıya güvence vermek için noter huzurunda satış vaadi sözleşmesi düzenler. Bu işlem her ne kadar yasal güvenlik sağlasa da, noter harcı, belge düzenleme ücreti ve KDV gibi ek masraflarla birlikte birkaç bin lirayı bulabilir.
Ayrıca noter yoluyla yapılan işlemlerde zaman kaybı da söz konusudur. Randevu alınması, belgelerin hazırlanması, noterle görüşülmesi derken sürecin uzaması da olasıdır.
Bankaların kredi vermesi için ekspertiz raporu almak zorunludur. Alıcı, bankadan kredi kullanacaksa, ekspertiz şirketi evin değerini belirlemek üzere ziyarette bulunur. Bu işlem için genellikle 3.000 ile 5.000 TL arasında bir ücret talep edilir. Kimi zaman bu bedel satıcıdan, kimi zaman ise alıcıdan istenir.
Ancak bazen bu konuda net bir anlaşma olmadığı için, satış öncesinde kimin bu ücreti ödeyeceği sık sık tartışılır. Eğer önceden kararlaştırılmazsa, bu masrafın size yansıma olasılığı oldukça yüksektir.
Bir diğer önemli konu da değer artış kazancı. Eğer bir mülkü aldıktan sonra 5 yıl dolmadan satarsanız, elde ettiğiniz kazanç üzerinden gelir vergisi ödemeniz gerekebilir. Bu oran, kazanç miktarına göre değişir ve bazı durumlarda %15 ila %35 arasında vergi ödenmesi anlamına gelir.
Yani evi 600 bin TL’ye alıp 900 bine satarsanız, 300 bin TL’lik kazanç üzerinden vergiye tabi olabilirsiniz. Bu vergiyi önceden öngörmemek, satış sonrası beklenmedik bir yükle karşılaşmanıza neden olabilir.
Geleneksel satış yöntemlerinde, bazen küçük gibi görünen ama sizi yorabilecek ek kalemler de vardır. Örneğin:
Bu tür giderler genellikle küçük gibi görünse de satış sürecinin sonunda toplam maliyeti belirleyen etkenlerden biri haline gelir.
Geleneksel satış yöntemleri, görünenden çok daha masraflı bir süreçtir. Tapu harcından komisyona, ekspertizden noter masrafına kadar pek çok kalem, satıştan elinize geçecek net tutarı düşürür. Üstelik bunların çoğu satışı gerçekleştirmeden önce ödenmek zorundadır. Bu da, zaten stresli olan bir süreci daha da karmaşık ve masraflı hale getirebilir.
Satış sürecinde fark edilmeyen ufak tefek harcamalar, zamanla toplam maliyeti oldukça artırabilir. Mesela evinizi internet ilanlarında duyurmak için ödenen ücretler, evin daha cazip görünmesi için yaptırılan profesyonel fotoğraf çekimleri ya da alıcılarla görüşmek için yapılan yol masrafları bunlardan sadece bazılarıdır. Ayrıca, satışı hızlandırmak için yapılan küçük tadilatlar veya detaylı temizlik işleri de cabasıdır. İlk anda önemsiz gibi gözükse de, bu harcamalar bir araya geldiğinde satıcının bütçesine beklenmedik yükler getirebilir. Üstelik bu masrafların çoğu, satıcının kendi cebinden çıkar ve genellikle önceden planlanmaz. Bu da hem maddi açıdan hem de işlemler boyunca harcanan zamana bağlı olarak ekstra stres yaratır. Satıcı, hem bu beklenmedik giderlerle uğraşırken hem de karmaşık süreçleri yönetmekte zorlanabilir. Sonuçta, satış işlemi uzar ve maliyetler daha da artar.
Rızaen satış sistemi ise, klasik yöntemlerin aksine dijital bir altyapı sunarak sürecin her aşamasını hızlandırır ve kolaylaştırır. İlan hazırlığı, alıcıların filtrelenmesi ve gerekli belgelerin temini gibi işler paralel yürür. Böylece bekleme süreleri en aza iner. Dijital ortamda belge ve sözleşmelerin hazırlanması, onaylanması ve arşivlenmesi, hem satıcı hem de alıcı için büyük kolaylık sağlar. Randevu alma, belge toplama ya da noterde uzun kuyruklarda bekleme gibi sıkıntılar ortadan kalkar. Tüm süreç şeffaf bir şekilde takip edilebilir; taraflar her aşamadan anında haberdar olur. Bu da gereksiz gecikmelerin ve hataların önüne geçer. Sonuçta, geleneksel yollarda aylarca sürebilen satış işlemleri, Rızaen satışla haftalar içinde tamamlanabilir. Böylece satıcı, zaman kaybetmeden paraya ulaşırken, gereksiz stres ve enerji harcamaktan kurtulur.
Bir gayrimenkulü satarken yaşanan mali yükler çoğu zaman süreci içinden çıkılmaz hale getirir. İşte tam da bu noktada Rızaen Satış modeli devreye giriyor ve klasik yöntemlerin oluşturduğu masrafları ciddi anlamda hafifletiyor. Üstelik bunu yaparken hem satıcının hem de alıcının menfaatini koruyarak, süreci daha öngörülebilir ve şeffaf hale getiriyor.
Peki bu sistemle masraflar nasıl azalıyor? Gelin adım adım, sade ve örnekli bir dille açıklayalım.
RızaenSatis.com üzerinde yapılan satışlarda, taraflar baştan şeffaf bir şekilde bilgilendiriliyor. Bu sistemde tapu harcı yükü önceden belirleniyor ve genellikle taraflar arasında adil bir şekilde paylaştırılıyor. Özellikle bu paylaşım dijital sistem üzerinden belgelenerek ilerlediği için, sonradan yaşanabilecek sürprizler ya da anlaşmazlıklar ortadan kalkıyor.
Diyelim ki evinizi 1 milyon TL’ye satıyorsunuz. Tapu harcı toplamda 40 bin TL olacak. Rızaen satış sürecinde bu harç, önceden belirlenmiş biçimde örneğin %50-%50 olarak paylaştırılırsa, satıcı olarak sizin cebinizden sadece 20 bin TL çıkacaktır. Üstelik sistem bu süreci sizin adınıza takip eder ve kontrol altında tutar.
Geleneksel sistemde satış bedelinin %2’si kadar komisyon ödemek yerine, Rızaen Satış sisteminde önceden belirlenmiş sabit bir hizmet bedeli ödenir. Bu ücret, sunulan hizmetin niteliğine ve satışın büyüklüğüne göre kademelidir ama asla belirsiz değildir.
Yani satıcı olarak siz, ilan sürecinden satışın tamamlanmasına kadar hangi hizmetleri alacağınızı ve bunun karşılığında ne kadar ödeyeceğinizi baştan bilirsiniz. Böylece kafanızda “Acaba satış olursa ne kadar masraf çıkar?” gibi soru işaretleri kalmaz.
Rızaen satış modeli noter masrafı yaratmaz çünkü süreç zaten sistem içinde belgeye dayalı olarak ilerler. Yani satış vaadi sözleşmesi gibi ek evraklar hazırlatmak ya da bunları noter onayına sunmak gerekmez.
Sistem içinde taraflar dijital olarak doğrulanır, belgeler saklanır ve karşılıklı mutabakatlar sistemde kayıt altına alınır. Bu da hem zaman kazandırır hem de ortalama 2.000–5.000 TL arasında değişen noter giderlerini tamamen ortadan kaldırır.
RızaenSatis.com, ilanı yayımlamadan önce mülkünüzün değerini uzmanlar aracılığıyla tespit eder. Bu işlem için sizden ayrıca bir ücret talep edilmez. Ekspertiz hizmeti, sistemin sunduğu güvenli alım-satım süreçlerinin bir parçasıdır ve ilanınıza olan güveni artırır.
Geleneksel yöntemle satışta bu ekspertiz işlemi genelde banka aracılığıyla yapılır ve çoğu zaman satıcıya ekstra bir maliyet getirir. Rızaen satışta ise bu masraf sizden alınmaz, süreç içinde sistem tarafından karşılanır.
Belki en önemli avantajlardan biri de budur. Rızaen satış süreci sizin için organize edildiği için şunlarla uğraşmak zorunda kalmazsınız:
Tüm bu küçük ama birikince büyük hale gelen masraflar sistem tarafından minimize edilir. Siz sadece mülkünüze ve fiyat beklentinize odaklanırsınız.
Örnekle Açalım: Fatma Hanım’ın Deneyimi
Fatma Hanım bir apartman dairesini satmak istiyordu. Geleneksel yöntemlerle yaptığı ilk girişimde 4 farklı ilan sitesi için toplamda 1.500 TL ödeme yaptı. Ardından bir emlakçıyla anlaştı, %2 komisyonla satış sözü verdi. Ekspertiz, noter masrafı derken süreç daha başlamadan 6.000 TL’yi aştı. Üstelik hâlâ ciddi bir alıcı çıkmamıştı.
Sonrasında RızaenSatis.com’u denemeye karar verdi. Tüm hizmetlerin sistem içinde verildiğini görünce rahatladı. Ekspertiz, ilan, belgeler, alıcı filtreleme sistemi… Her şey hazırdı. Sadece tek bir sabit hizmet bedeli ödedi, onun dışında ek masraf çıkmadı. Satış 21 gün içinde tamamlandı ve sürecin sonunda kazancı da cebinde kaldı.
Kısacası: Rızaen Satış, belirsiz komisyonlar, noter masrafları, ilan giderleri gibi kalemleri ortadan kaldırarak, sizi hem mali yükten hem de zaman kaybından kurtarır. Sade, net ve güvenli bir sistemle ilerlemek, bu gibi önemli süreçlerde herkesin hakkıdır.
Her satış işlemi, bir yandan alıcı ve satıcıyı ilgilendirirken, diğer yandan devletin de dikkatle takip ettiği mali bir işlemdir. Vergiler, harçlar ve resmi kayıtlar bu işin ayrılmaz bir parçasıdır. Ancak, klasik yöntemlerde bu yük çoğu zaman hem karmaşık hem de yorucu hale gelir. Rızaen Satış modeli ise bu süreci sadeleştirerek, hem vatandaşın işini kolaylaştırır hem de devletin güvenliğini artırır.
Şimdi bu avantajları tek tek, açık ve sade biçimde inceleyelim.
Her şeyden önce belirtmek gerekir ki, Rızaen satış modeli yasal zemini olan, resmi makamlara bildirimi yapılan ve devlet kontrolünde ilerleyen bir yöntemdir. Yani bu sistemdeki satışlar “elden”, “gayriresmî”, ya da “aracısız” işlemler değildir.
Tapu dairesinde yapılan her işlem gibi bu satışlarda da devlete bildirim zorunluluğu vardır. Ancak fark şurada başlar: RızaenSatis.com’un sunduğu sistem sayesinde, bu bildirimin evrakları önceden hazırlanır, eksiksiz sunulur ve resmi süreç hızla ilerletilir. Böylece işlemlerde hata riski en aza iner.
Gayrimenkul satışlarında en sık karşılaşılan konulardan biri de “emlak vergisi matrahı” ile gerçek satış fiyatı arasındaki farktır. Bu fark genellikle çeşitli cezalarla sonuçlanır.
Ama Rızaen satış modelinde, değerleme uzmanları tarafından yapılan kıymet takdiri esas alındığı için satış, piyasadaki gerçek değeri üzerinden yürütülür. Bu sayede;
Örneğin; bir ev 1.500.000 TL değerindeyse ve tapuda 750.000 TL gösterilirse ileride ceza çıkma riski vardır. Rızaen satışta ise kıymet takdir raporuna göre işlem yapılır ve bu tür riskler sıfırlanır.
Rızaen satış platformları, dijital dönüşüm sürecinde devletin de desteklediği uygulamalardır. Çünkü bu sistem:
Süreçlerin sistemli şekilde ilerlemesi, memur hatası, evrak eksikliği gibi sorunları ortadan kaldırır. Bu da vergi tahsilatının daha sağlıklı, takip edilebilir ve sürdürülebilir olmasını sağlar.
Geleneksel satışlarda en büyük sorunlardan biri de satış anında çıkan ek ödemelerdir. “Şu da lazım, bu da gerekiyormuş” denilerek aniden çıkan harçlar ve katkı payları satıcıyı zor durumda bırakabilir.
RızaenSatis.com’un en büyük avantajlarından biri de budur: Harç ve gider kalemleri işlem başında net olarak gösterilir. Ne ödeyeceğinizi bilirsiniz, sürpriz yaşamazsınız. Tapu harcı, döner sermaye ücreti gibi tüm resmi giderler, satış tutarına göre sistem tarafından hesaplanır ve süreç boyunca güncellenerek taraflara bildirilir.
Murat Bey, 3+1 dairesini satmak üzere RızaenSatis.com’a başvurdu. Satış fiyatı 2 milyon TL olarak belirlendi. Sistem, tapu harcını ve diğer masrafları hesaplayarak Murat Bey’e sundu. Her şey baştan belliydi.
Tapu işlemleri sırasında sistem tarafından sağlanan belgelerle memur işlemi hızlıca tamamladı. Murat Bey ne ekstra bir evrak hazırlamak zorunda kaldı ne de son dakikada bir ödeme sürpriziyle karşılaştı. Üstelik satış değerinin netliği sayesinde vergi dairesiyle de hiçbir sorun yaşanmadı.
Bu örnek, devletin öngördüğü şekilde işleyen bir sistemin nasıl herkesin işini kolaylaştırabileceğini açıkça gösteriyor.
Rızaen satış sisteminin bir diğer güçlü yanı da dijital altyapısıyla devlet sistemleriyle entegre olmasıdır. Kimlik doğrulama, e-Devlet üzerinden yapılabilir. Böylece her işlem gerçek kişi bazlı yürür ve sahtecilik ihtimali ortadan kalkar.
Kişisel verilerin korunmasına büyük önem veriyoruz. KVKK’ya tam uyum sağladığımız için hem satıcı hem alıcı, bilgilerini bizimle paylaşırken rahat hissediyor. Bu güven ortamı, satış sürecini daha sağlıklı kılıyor ve insanların platformu tercih etmesini sağlıyor. Böylece herkes, kendini güvende hissederek işini kolayca halledebiliyor.
Sonuç: Devlet Nezdinde Güvenilir, Vatandaş İçin Kolay
Rızaen satış modeli, yalnızca bireysel kullanıcıya değil, devlet mekanizmasına da kolaylık sağlar. Vergi kaçırma ihtimalini azaltır, süreçleri sadeleştirir ve daha sağlıklı bir kayıt sistemi sunar. Bu yüzden sadece güvenli değil, aynı zamanda yasal açıdan da güçlü bir modeldir.
Gayrimenkul satışı denildiğinde herkesin aklında ilk beliren şey “ne kadar kazanırım?” sorusudur. Ancak zamanla insanlar şunu da fark ediyor: Sadece satış fiyatı değil, bu süreci ne kadar güvenli, hızlı ve sorunsuz yönettiğiniz de kazancın ta kendisidir. Çünkü geciken satış, uzayan pazarlıklar ya da güvensiz alıcılarla uğraşmak hem zaman kaybı hem de maddi zarar demektir. İşte RızaenSatis.com burada devreye giriyor ve bu üç temel başlıkta – zaman, para, güvenlik – sizi kazanca geçiriyor.
Alım-satım sürecinde vakit çok değerlidir. Haftalarca beklemek, sürekli telefon görüşmeleri yapmak ya da belgelerle uğraşmak oldukça yorucu olabilir. Rızaen satış sistemi bu noktada size önemli bir avantaj sunar:
Düşünün, klasik yöntemle üç ayda tamamlanacak bir satışı, Rızaen satışla bir ayda bitirebiliyorsunuz. Bu da size zaman kazandırdığı gibi, mülkün değerini yitirmeden satış yapma avantajı sağlar.
Satış sürecinde görünmeyen pek çok harcama vardır. Yol masrafları, danışmanlık ücretleri, emlakçı komisyonları, sürekli değişen ilan ücretleri… Bunlar zamanla ciddi bir bütçeye ulaşır.
Rızaen satış modeliyle:
Ayrıca, satışta genellikle gözden kaçan ama sonradan hissedilen bir şey daha var: fiyat kırma baskısı. Alıcı, sizi yıpratır, aceleye getirir, “bu ev zaten 3 aydır ilanda” der… Ama Rızaen satışta ciddi alıcı profili oluştuğu için böyle bir baskı ortamı oluşmaz. Satıcı mülküne hâlâ değer biçebilir.
“Güven” kavramı soyut gibi görünse de, satışta karşılığı çok nettir: Bilgilerinize izinsiz ulaşılıyorsa, risk altındasınız demektir.
RızaenSatis.com platformunda:
Bu da demek oluyor ki, siz istemediğiniz sürece kimse sizinle doğrudan temasa geçemez. Aynı şekilde, sizin haberiniz olmadan ilanınız yayına çıkmaz, bilgileriniz dolaşmaz.
Bir kullanıcı düşünün: Serkan Bey. Emlakçıdan teklif alıyor ama hem fiyat düşük hem de “acele sat” baskısı var. Sonra RızaenSatis.com üzerinden ilana çıkıyor. İlk hafta içinde üç ciddi teklif geliyor. Hepsi sistem içi iletişimle yürütülüyor, görüşmeler belgeli. Sonuç? İstediği fiyata, huzurla satışını tamamlıyor.
Ya da Elif Hanım. Güvenlik endişesi nedeniyle ilan verememiş. RızaenSatis.com’un kimlik doğrulamalı sistemini görünce ikna oluyor. İlanını gizli şekilde veriyor, kimlik doğrulayan bir alıcıyla güvenli biçimde buluşuyor. Bilgileri korunmuş, süreci kendi yönetmiş oluyor. İşte kazanç sadece parayla değil, iç rahatlığıyla da ölçülür.
Toparlarsak, Rızaen satış size sadece satış fiyatı kazandırmaz. Aynı zamanda:
Kısacası; ne kaygı yaşarsınız, ne de işinizi şansa bırakırsınız.
Gayrimenkul satışında yani ev, arsa ya da iş yerinizi satarken tek düşündüğünüz şey “kaça gider” olmamalı. Sürecin tüm aşamaları sizin için ne kadar kolaylaştıysa, o kadar kazançlı çıkarsınız. RızaenSatis.com bu kolaylığı, güveni ve hızı bir arada sunarak, satışın yükünü omuzlarınızdan alır.
Bugün ilan vermek isteyen biriyseniz, bir adım atmadan önce şunu düşünün: Zamanım ne kadar değerli? Bilgilerim kimlerin eline geçebilir? Gerçekten güvenli bir ortamda mıyım? Bu soruların cevabı sizi yönlendirecektir. Ve o cevapların hepsini tek çatı altında sunan bir adres varsa, o da RızaenSatis.com’dur.
Bugün bir gayrimenkulü satarken düşünülen şey genellikle bugünün kazancı olur. Ancak rızaen satış sistemi, sadece o anki satışı kolaylaştırmakla kalmaz; gelecekteki alım-satımları, vergi planlamasını ve dijital itibarınızı da etkileyecek yapısal bir avantaj sunar. Bu bölümde, rızaen satış modelinin uzun vadeli katkılarını ele alacağız.
Rızaen satış sistemi, klasik satış süreçlerinin aksine daha öngörülebilir, düşük maliyetli ve hızlı bir yol sunar. Bu da, gayrimenkul portföyüyle ilgilenen yatırımcılar için sistematik bir avantaj haline gelir. Her satışta ayrı ayrı pazarlama yapmak yerine, RızaenSatis.com gibi bir platformda gizlilik koruması altında ilan vermek, hem zamandan tasarruf sağlar hem de güvenliği artırır.
Bazen bir gayrimenkulün tek sahibi değilsinizdir. Aileden kalan bir daire ya da tarla, birden fazla kişinin ortaklığında olabilir. Bu durumda rızaen satış, tarafların birbirinin bilgilerini ifşa etmeden, sistem içinde güvenli şekilde ilerlemesine imkan tanır. Görüşmeler sistem üzerinden kayıt altında olur; istenmeyen temasların önüne geçilir. Dolayısıyla aile içinde çıkabilecek gerginlikler bile bu sistemle daha rahat yönetilebilir.
Bir iş yeri, dükkân ya da depo satışında, alıcı kitlesi çok daha dardır. Rızaen satış sistemi, bu dar kitleyi hedeflemek için çalışır. Platform üzerinden sadece gerçekten bu tür ticari alanlara ihtiyacı olan kişilere ulaşılması sağlanır. Alakasız sorularla zaman kaybedilmez; ciddi teklifler daha net ortaya çıkar.
Yakın gelecekte tapu işlemleri, beyanlar ve satış belgeleri dijital ortamda yürütülecek. Rızaen satış modeli bugün bu dijitalleşmenin ilk adımını temsil ediyor. Bu sisteme bugün dahil olan bireyler, yarın dijital tapu sistemleriyle entegre çalışan bir yapının parçası olacak. Yani sadece bugünü kurtarmıyor, yarını da inşa ediyor.
Rızaen satış modeli, masraf kalemlerini satış öncesinde net olarak göstermesi sayesinde daha sağlam bir finansal planlama sunar. Çıkabilecek harç, vergi ve danışmanlık giderleri en baştan bellidir. Bu da satıcının sürece maddi olarak hazırlanmasını kolaylaştırır. “Sürpriz masraf yok” demek, finansal anlamda çok büyük bir rahatlık demektir.
Bugün yaptığınız bir paylaşım, yıllar sonra karşınıza çıkabilir. Dijital dünyada bilgi kalıcıdır. Rızaen satış modeli, bu gerçeğin farkında olarak hareket eder. Kimlik, iletişim ve mal varlığı bilgileri sadece sistem içinde saklanır ve sizin onayınız olmadan kimseye aktarılmaz. Bu da dijital itibarınızı uzun yıllar boyunca korumanızı sağlar.
Gayrimenkul satmak her zaman kolay değil, özellikle işler haciz, borç ve masraflarla karıştığında durum daha da karmaşık hale geliyor. Siz de sürecin içinde kaybolmaktan, gereksiz stres yaşamaktan çekiniyorsanız, doğru yerdesiniz. RızaenSatis.com, tam da bu noktada size yardımcı olmak için var.
Burada amaç, size sadece bir satış platformu sunmak değil; satışınızı en az sizin kadar önemsiyoruz. Nasıl mı?, kısaca özetleyelim:
Süreç boyunca yanınızda profesyonel bir destek ekibi bulunuyor. Yasal detaylardan, masrafların doğru hesaplanmasına kadar her aşamada size rehberlik ediyoruz. Böylece karmaşa olmadan, resmi işlemler en doğru şekilde tamamlanıyor.
Rızaen Satış’ın bir başka önemli avantajı ise, vergi, harç ve masraflarda sağladığı tasarruf. Geleneksel yollarda ödemek zorunda kaldığınız ek masraflar, burada minimuma indiriliyor. Bu da elinize geçen miktarın artması anlamına geliyor. Yani sadece zaman değil, maddi olarak da kazançlı çıkıyorsunuz.
Evinizi satmak, hayatınızda büyük bir adımdır. Bu adımı atarken içinizin rahat olması çok önemli. RızaenSatis.com, sizin bu güven ihtiyacınızı karşılayacak şekilde tasarlandı. Karmaşadan uzak, şeffaf ve kontrollü bir ortamda satışınızı gerçekleştirebilirsiniz.
Artık satışı geciktiren, sizi yoran, kafanızı karıştıran durumlarla uğraşmak zorunda değilsiniz. Burada her şey sizin kontrolünüz altında. Siz karar veriyorsunuz, biz destek oluyoruz.
Eğer hâlâ kafanızda soru işaretleri varsa, çekinmeden bize ulaşın. Sizin için her soruyu cevaplamaya, süreci net bir şekilde anlatmaya hazırız. İsterseniz adım adım size yol gösterelim.
Unutmayın, satış süreciniz sizinle başlar ve sizinle biter. RızaenSatis.com olarak, bu yolculukta yanınızda olmak istiyoruz.
Hadi başlayalım. Gayrimenkul ilanınızı şimdi verin, farkı yaşayın.
📞 444 8 120 numaralı çağrı merkezimizden bize ulaşabilir,
📧 [email protected] adresine mail atabilir,
📍 Ofisimize gelip bir kahvemizi içebilirsiniz.
Daha fazla bilgi ve videolar için Rızaen Satış YouTube Kanalı‘nı ziyaret edebilirsiniz. Eğer daha spesifik bir konuda ücretsiz bilgi almak istiyorsanız hemen bizi arayın ve bir randevu oluşturun, sizi ofisimizde ağırlayalım.
📌 Gayrimenkul satış süreçlerinde uzman bir ekip olarak, borçlu, hacizli ya da icralık taşınmazlarınızı değerinde ve güvenli bir şekilde satışa sunmanız için buradayız. Türkiye genelinde edindiğimiz saha deneyimi ve çözüm odaklı yaklaşımımızla, size en doğru yolu birlikte planlıyoruz.