Bu sitedeki ilanlar satıcının tamamen gönül rızasıyla listelenmektedir.

Bu sitedeki ilanlar satıcıların
tamamen gönül rızasıyla listelenmektedir.

Rızaen Satış

Farklı Haciz Türlerinde Taşınmaz Sahiplerinin Karşılaştığı Durumlar

Yazar Logo
Yazar
Rızaen Satış Ekibi
Yayın Tarihi
14/07/2025

Taşınmaz sahibi olmak, çoğu kişi için sadece bir yatırım değil; aynı zamanda bir güvence, bir gelecek planı, belki de yıllar süren emeğin somut bir yansımasıdır. Ev, arsa, iş yeri… Adına tapu olan her şey, bir anlamda “benim” diyebileceğimiz bir dünyadır. Ancak kimi zaman, hayatın olağan akışı içerisinde öngörülemeyen durumlarla karşılaşmak mümkündür. İşlerin yolunda gitmemesi, ekonomik sıkıntılar, ticari anlaşmazlıklar ya da basit bir ihmal bile zamanla borçların birikmesine ve sonuç olarak haciz gibi ciddi yaptırımlarla karşı karşıya kalmamıza neden olabilir.

Özellikle taşınmazlara uygulanan hacizler, sıradan bir borç tahsil sürecinin ötesine geçer. Çünkü bir gayrimenkule haciz geldiği anda işler sadece maddi değil, aynı zamanda duygusal, sosyal ve hatta psikolojik boyuta da taşınır. Kimi zaman borçlu kişi bu süreci anlamakta zorlanır, çoğu zaman ise süreci önemsemez veya erteler. “Daha çok var, kimse gelip evime el koymaz” düşüncesiyle yaşanan bu erteleme hali, ne yazık ki haczin icra satışına dönüşmesiyle geri dönüşü olmayan zararlara yol açabilir.

Peki, bu noktaya nasıl geliniyor? Taşınmazlara hangi yollarla haciz konuluyor? Sürecin ilk adımları nedir ve borçlu bu adımları çoğu zaman neden kaçırıyor? İşte bu yazıda tüm bu sorulara yanıt arayacağız. Ama daha da önemlisi, böyle bir durum karşısında gerçekten çözüm var mı, varsa ne zaman ve nasıl devreye girmeli, işte bu hayati sorulara da birlikte cevap arayacağız.

Taşınmaza Haciz Gelmesi Ne Demek?

Taşınmazlara uygulanan haciz, genellikle borcun ödenmemesi durumunda alacaklının başvurusu ile başlatılan yasal bir işlemdir. Bu işlem, taşınmazın tapu kaydına “haciz şerhi” konmasıyla başlar. Yani borçlunun malı, artık alacaklının talebi doğrultusunda yasal güvence altına alınır. Bu şerh, sadece bir kayıt değil, aynı zamanda mal sahibinin o taşınmaz üzerinde bazı tasarruflarını (satış, ipotek verme gibi) büyük ölçüde sınırlar. Kısacası, haciz geldiği anda mülk üzerindeki özgürlük büyük ölçüde kaybolmuş olur.

Bu süreçte en sık yapılan hata ise yaşanan durumun yeterince ciddiye alınmamasıdır. Borçlu çoğu zaman “henüz satılmadı, bir şey olmaz” diyerek beklemeye başlar. Oysa beklemek, sürecin hızla icra satışına evrilmesine neden olur.

Gözden Kaçan Kritik Nokta: Erken Müdahale

Haciz süreci karmaşık ve genellikle teknik bilgi gerektiren bir süreçtir. Ancak bir gerçek vardır ki o da “zamanın en değerli kaynak” olduğudur. Haciz kararının uygulanmasından sonra ilk 15-30 gün, çoğu durumda süreci kontrol altına alabilmek için en kritik dönemdir. Bu zaman diliminde profesyonel bir adım atılırsa, mülk sahibinin hem taşınmazını koruması hem de borcunu düzenli şekilde ödeyebilmesi mümkündür. Ama bu adım gecikirse, işler kısa sürede içinden çıkılmaz hale gelebilir.

Burada önemli olan şu: haciz, son değil; aslında bir uyarıdır. Sistem diyor ki: “Borç ödenmezse bu mülkü satabilirim.” Ancak bunu bir tehdit değil, bir sinyal olarak gören kişiler doğru zamanda doğru çözüm yollarına yönelebilir. İşte bu noktada devreye giren en önemli yöntemlerden biri de “rızaen satış”tır.

Hacizle Yüzleşmek Kolay Değil, Ama Çaresiz de Değilsiniz

Haciz kararlarıyla yüzleşmek, kolay bir deneyim değildir. İnsan bir sabah kapısına gelen icra tebligatıyla uyanabilir ya da e-Devlet’e girdiğinde taşınmazına haciz şerhi konulduğunu görebilir. Bu durum sadece bir yasal bir mesele olmaktan çıkar, aynı zamanda insanın güven duygusunu sarsan bir deneyimdir. Hele ki söz konusu olan evse; içinde çocukların büyüdüğü, anıların biriktiği, hayallerin kurulduğu bir yuvaysa, bu çok daha derin etkiler bırakabilir.

Ancak bilinmelidir ki bu durumla karşılaşan tek kişi siz değilsiniz. Türkiye’de her yıl binlerce taşınmaz, çeşitli haciz türleri nedeniyle icra sistemine giriyor. Kimileri bu süreci profesyonelce yönetip zararı en aza indirirken, kimileri geç kaldığı için büyük kayıplarla karşılaşıyor. O yüzden burada amaç üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil. Haczin nedenlerini, türlerini ve özellikle taşınmaz üzerindeki etkilerini öğrenmek, ardından da çözüm yollarını tanımak gerekiyor.

Bu Yazıda Ne Bulacaksınız?

Bu yazı boyunca sizlerle birlikte adım adım haciz türlerini inceleyeceğiz. İlamsız hacizden ihtiyati hacze, ipotekli gayrimenkullerden e-haciz uygulamalarına kadar taşınmazlarla doğrudan ilişkili olan tüm senaryoları ele alacağız. Her bir türün nasıl başladığını, tapuya nasıl yansıdığını, borçlu açısından ne gibi sonuçlar doğurduğunu detaylıca açıklayacağız.

Ardından, icra satış sürecine giren bir taşınmazda neler yaşandığını, bu sürecin taraflar açısından nasıl zararlara yol açtığını gözler önüne sereceğiz. Ve en önemlisi; “Bu iş buraya varmadan önce ne yapılabilirdi?” sorusuna gerçek bir yanıt vereceğiz: Rızaen satış.

Rızaen satış, borçlunun kendi rızasıyla taşınmazını satışa çıkararak borcunu kapatma fırsatı bulduğu, icra sürecinin dışında kalan yasal ve şeffaf bir yöntemdir. Bu yöntemle hem taşınmazın değeri korunur, hem borç ödenir, yapıcı bir çözüm sağlanır. Üstelik tüm bunlar, sürecin doğrudan icra satışına gitmesini önleyecek şekilde hızlıca gerçekleştirilebilir.

Taşınmazlara Uygulanan Haciz Türleri ve Bu Hacizlerin Yıkıcı Etkileri

Taşınmazlara uygulanan hacizler, sıradan borç tahsil süreçlerinden çok daha karmaşık ve sonuçları itibarıyla da çok daha yıpratıcıdır. Çünkü burada söz konusu olan, sadece bir mal değil; çoğu zaman bir yaşam alanı, birikim, hatta sosyal statüdür. Kimi zaman bir ev, kimi zaman bir arsa, bazen de yıllardır atıl duran ama gelecekte yatırım yapılması planlanan bir tarla… Borç nedeniyle bu mallara haciz geldiğinde, manevi olarak da zor durumda bırakabilir.

Peki, bu sürece hangi tür hacizler yol açar? Hepsi aynı şekilde mi işler? Hepsi aynı etkiyi mi yaratır? Şimdi gelin, taşınmazlara uygulanabilen başlıca haciz türlerini tek tek ele alalım ve bu süreçlerin arka planında neler yaşandığını birlikte anlamaya çalışalım.

İlamsız Haciz: Sessizce Başlayıp Sessizce Tapuya İşlenir

İlamsız haciz, herhangi bir mahkeme kararına ihtiyaç olmadan doğrudan icra takibiyle başlatılabilen bir türdür. Özellikle senet, fatura veya herhangi bir alacak belgesiyle başvuru yapan alacaklı, icra müdürlüğünden borçlu adına işlem başlatabilir. Borçlu eğer bu takibe süresinde itiraz etmezse, taşınmazı üzerine doğrudan haciz şerhi konabilir.

Bu türde en büyük tehlike, sürecin genellikle “sessiz” ilerlemesidir. Borçlu çoğu zaman süreci takip etmez, postadaki bir tebligat kaybolur, evde bulunamaz, ya da basitçe okumaz. Sonuçta borç kesinleşir ve haciz kararı uygulanır. Tapuya şerh düşülür. Ancak borçlu bunun farkına ancak taşınmazı satmak istediğinde ya da e-Devlet üzerinden rastgele baktığında varır.

Tapuda yazan tek bir satır, “Haciz vardır” ifadesi, o taşınmazın geleceğiyle ilgili tüm planları alt üst edebilir. Çünkü alıcılar bu tür bir riski göze almak istemez. Hacizli taşınmaz satılabilir elbette, ama işlem çok daha zordur ve fiyat ciddi oranda düşer. Yani sadece yasal değil, ekonomik olarak da ciddi bir darbe yaşanır.

İlamlı Haciz: Mahkeme Kararına Dayalı Güçlü Bir Müdahale

İlamlı haciz, adından da anlaşılacağı gibi bir mahkeme kararına dayanır. Genellikle daha önceden açılmış bir alacak davasının kesinleşmiş hükmüne dayanılarak başlatılır. Bu tür hacizlerde icra müdürlüğü, mahkeme kararını esas alarak taşınmaz üzerine haciz koyabilir.

Bu haciz türü, genellikle borçlunun artık itiraz şansının büyük ölçüde ortadan kalktığı bir noktada gelir. Süreç daha sistematik ilerler ama bu da aynı oranda daha keskin ve geri dönüşü daha zor bir evreye geçildiği anlamına gelir. Taşınmaz sahibinin, borcu artık yargı kararıyla kesinleşmiş durumda olduğu için vakit kaybetmeden harekete geçmesi gerekir.

Çoğu zaman borçlu bu aşamada “bir şekilde hallederiz” diye düşünür. Ancak burada da zaman yine aleyhe işler. Çünkü ilamlı haczin ardından icra satışına giden yol oldukça kısadır. Borç ödenmezse ya da yapılandırılmazsa taşınmaz açık artırma ile satışa çıkarılır.

Rehnin Paraya Çevrilmesi Yoluyla Haciz: İpotekli Taşınmazlarda En Sık Görülen Tehlike

Bankadan konut kredisiyle ev alan, ticari krediyle işyeri ipoteği veren ya da üçüncü kişilere kefil olurken tapulu malını rehin gösteren birçok kişi için rehinli haciz türü ciddi bir risktir. Bu haciz türü, borç ödenmediği takdirde rehin verilen taşınmazın doğrudan paraya çevrilmesiyle işler.

Yani banka, doğrudan icraya gitmeden, borç vadesini geçtiği anda süreci başlatabilir. İpotekli taşınmaz için satış talep edilir ve icra süreci devreye girer. Bu noktada borçluya yeniden vade tanınmaz; süreç oldukça hızlı ilerler. En can yakıcı tarafı ise, taşınmazın doğrudan satışa çıkmasıdır.

Rehinli taşınmazlarda, çoğu zaman borçlu “zaten kendi evim, banka bir şey yapamaz” diye düşünür. Oysa ipotek sözleşmesinde bu konuda açık hükümler vardır. Yani rehin veren kişi, malı satılınca haber almaz bile.

İhtiyati Haciz: Dava Daha Açılmadan Gelen Geçici Ama Etkili Darbe

Borç henüz yargılamaya konu edilmeden, alacaklı haklı bir gerekçeyle “Borçlu mal kaçırıyor” ya da “Elden çıkarma riski var” diyerek mahkemeye başvurursa, ihtiyati haciz kararı alınabilir. Bu karar geçici bir tedbir niteliğindedir ama taşınmaz açısından oldukça etkili bir sonuç doğurur.

İhtiyati haciz tapuya işlendiği anda, taşınmaz adeta “buzlanır.” Satılamaz, devredilemez, üzerine yeni ipotek konulamaz. Borçlu için ciddi bir kilitlenme anlamına gelir. Hele ki bu haciz birden fazla taşınmazı kapsıyorsa, tüm portföy etkilenir.

Bu tür hacizlerde en büyük sorun, sürecin henüz mahkeme aşamasına bile gelmeden işlemeye başlamasıdır. Yani kişi daha neyle suçlandığını bile anlamadan, bir sabah uyanıp e-Devlet’te tapusunun hacizli olduğunu görebilir.

Elektronik Haciz (e-Haciz): Dijital Dönemin Yeni Tehdidi

Gelir İdaresi Başkanlığı veya SGK gibi kamu kurumlarının uyguladığı bir yöntem olan e-haciz, taşınmazlara doğrudan uygulanmasa da taşınmazla ilişkili finansal kaynaklara el koyarak taşınmazın kullanımını dolaylı şekilde kilitleyebilir.

Örneğin, taşınmazın satışından elde edilen para bankaya yatmadan önce e-haciz konulursa, borçlu parayı çekemez. Ya da SGK borcu nedeniyle e-haciz konulan bir kişi, taşınmazı kiraya verip gelir elde etmek istese de banka hesabı bloke olduğu için bu gelirden faydalanamaz.

Yani e-haciz doğrudan değil ama dolaylı şekilde taşınmazın değerini düşüren, kullanımı kısıtlayan ve yatırım planlarını bozan bir mekanizmadır.

Haciz Türleri Artıyor, Risk Büyüyor: Taşınmaz Sahibi Ne Yapmalı?

Görüldüğü gibi, taşınmazlar birçok farklı haciz türüyle karşı karşıya kalabiliyor. Her birinin işleyişi farklı, sonuçları farklı, süresi ve çözüm yolları farklı. Ancak ortak bir gerçek var: Zaman aleyhe işler ve beklemek kaybettirir.

Bu noktada taşınmaz sahibi ne yapmalı? Süreci görmezden mi gelmeli, yoksa doğrudan icra satışına razı mı olmalı? Hayır. Tüm bu türler karşısında, borçlunun haklarını koruyarak taşınmazını kaybetmeden çözüm bulabileceği bir alternatif var: rızaen satış.

İşte bir sonraki bölümde bu soruyu soracağız: “Taşınmazım hacizli ama henüz satılmadı. Harekete geçmek için geç mi kaldım?” Ve cevabını yine beraber vereceğiz.

İcra Satışı Süreci ve Bu Sürecin Taşınmaz Sahibi Açısından Dezavantajları

Bir taşınmaza haciz konulduğunda, bu yalnızca ilk adımdır. Eğer borç ödenmez, yapılandırılmaz ya da taraflar arasında bir uzlaşma sağlanmazsa süreç doğal olarak icra satışına doğru ilerler. İşte tam da bu noktada, borçlu açısından geri dönüşü zor olan bir evre başlamış olur. Çünkü icra yoluyla yapılan taşınmaz satışları, çoğu zaman “zararın neresinden dönülürse kardır” felsefesiyle değil; tam tersine, “artık yapacak bir şey kalmadı” psikolojisiyle yönetilir. Bu da ekonomik anlamda ciddi bir değer kaybı demektir.

Peki bir taşınmaz icra yoluyla nasıl satılır? Bu süreç hangi adımlardan oluşur? En önemlisi de, bu satış biçimi gerçekten çözüm müdür, yoksa daha büyük sorunların kapısını mı aralar?

İcra Satışına Giden Yol: Geri Dönüşsüz Noktalara Dikkat

Haciz kararı tapuya işlendiği andan itibaren, alacaklı belirli süreler sonunda taşınmazın satılması için icra müdürlüğüne başvurma hakkı kazanır. Eğer borçlunun borcu hâlâ ödenmemişse ya da taraflar arasında bir uzlaşma sağlanmamışsa, süreç icra satışına doğru hızlanır. Bu noktada işler artık tamamen hukuki prosedüre bağlıdır ve borçlunun kontrol alanı daralmaya başlar.

Satış talebiyle birlikte icra dairesi önce bilirkişi görevlendirir. Taşınmaz yerinde incelenir, bir değer biçilir. Bu kıymet takdiri, satışın temelini oluşturur. Ardından icra dairesi, satış ilanını hazırlar. Genellikle Basın İlan Kurumu, UYAP sistemi ve çeşitli ilan platformları üzerinden satış duyurusu yapılır.

İlk satış günü geldiğinde, taşınmaz açık artırma usulüyle satışa sunulur. Alıcılar teklif verir, en yüksek teklifi veren kişi taşınmazı alır. Ama burada dikkat edilmesi gereken önemli bir detay var: Taşınmazlar genellikle piyasa değerinin %60-70’i oranında satılır. Neden mi? Çünkü kimse hacizli bir malı risk almadan tam değerinde almak istemez. Ayrıca, ilanlar bazen eksik, bazen karmaşık, bazen yanlış bilgilerle yayınlanır. Bu da alıcıların gözünü korkutur.

Açık Artırma Süreci Borçluya Ne Kazandırır?

Kısaca söyleyelim: Neredeyse hiçbir şey. Açık artırma, aslında borçlunun taşınmazına son kez “vade tanıyan” bir süredir. Ama burada borçlu sadece izleyicidir. Hacizli evi, işyeri veya arsası kim tarafından ne kadara alınacak, buna karışamaz. Kimi zaman kendi malı gözlerinin önünde, kendi biçtiği değerin çok altında bir bedelle el değiştirir.

Borçlu açısından burada iki temel kayıp vardır:

  1. Ekonomik Kayıp:

    Eviniz 3 milyon TL ediyorsa, açık artırmada 2 milyona satılabilir. Borcunuzu kapattıktan sonra geriye kalan miktar size ödenir ama çoğu zaman bu “kalıntı” beklediğinizden çok daha az olur.

  2. Psikolojik Kayıp:

    İnsan, yıllardır sahibi olduğu bir mülkü, iradesi dışında, hiç tanımadığı kişilere devredildiğini izlemek istemez. Bu süreç, ağır duygusal stres yaratır. Hele ki ev hala kullanılıyorsa ya da içinde kiracı varsa, bu süreç daha da sancılı olur.

Alıcı da Kaybeder: Hacizli Taşınmazda Yatırımcının Kararsızlığı

Bu sürecin sadece borçluya zarar verdiğini düşünmek eksik olur. Çünkü alıcı taraf için de ciddi riskler söz konusudur. Hacizli taşınmazlar, üzerinde ipotek, şerh, tahliye kararı, kullanım hakkı gibi birçok belirsizliği barındırır. Alıcılar, tapu kayıtlarını incelemek zorundadır ama çoğu zaman bu belgeler yetersiz kalır.

Ayrıca satış sonrası taşınmazın tahliyesi de büyük bir soru işaretidir. Hacizli bir taşınmaz satın alan kişi, içindeki kiracıyı ya da borçluyu hemen çıkaramayabilir. Mahkeme süreci gerekebilir. Bu durum da yatırımcı için risk demektir.

Sonuç? Piyasada hacizli taşınmazlara karşı oluşan güvensizlik, satışların yavaş ilerlemesine, tekliflerin düşük kalmasına ve taşınmazın reel değerinin altına inmesine neden olur. Yani icra satışı aslında her iki tarafın da zarar ettiği bir yöntemdir.

Masraflar, Harçlar ve Süreç Karmaşası

İcra satışları düşünüldüğünden çok daha masraflıdır. Bilirkişi ücreti, ilan giderleri, satış harçları ve diğer kalemlerle birlikte ek mali yükler doğar. Bu da sürecin zaten sancılı olan ekonomik boyutunu daha da zorlaştırır.

Üstelik her adım resmi kurallar ve sıkı takvimlerle işler. Sürelere uyulmazsa satış iptal olabilir. Taraflar arasında en küçük bir iletişim kopukluğu bile tüm süreci yeniden başlatmak zorunda bırakabilir.

Peki Bu Süreçte Hala Umut Var mı?

Bu noktada bazı kişiler hala “bir alıcı çıkmazsa satış olmaz” gibi düşüncelerle süreci oyalamaya çalışabilir. Ancak unutulmamalıdır ki, birinci satışta alıcı çıkmazsa, ikinci satışta taşınmaz çok daha düşük bir bedelle yeniden satışa çıkarılır. Ve genellikle o ikinci satışta alıcı mutlaka bulunur. Çünkü bu noktada artık piyasa, fırsat kollayan yatırımcıların dikkatini çeker.

Bu da şu anlama gelir: Borçlu için manevra alanı her geçen gün daralır. Değer kaybı kaçınılmaz hale gelir. Eğer erken davranılmazsa, kişi hem evini kaybeder, hem de kalan borcu sıfırlayacak kadar gelir elde edemez.

Zararın Neresinden Dönülür?

İşte burada “Rızaen satış” adı verilen yöntem devreye girer. İcra sürecine girmeden, taşınmazın değerinde veya değerine yakın bir tutarla satışa çıkarılması, hem borçlunun borcunu kapatmasını sağlar hem de taşınmazını kaybetmeden ya da daha az kayıpla süreci sonlandırmasına olanak tanır.

Rızaen satış ile birlikte:

  • Açık artırmanın doğurduğu psikolojik baskı ortadan kalkar.
  • Mal, değerinde veya yakınında bir fiyata satılır.
  • Borçlunun itibarı ve kontrolü korunur.
  • Süreç çok daha hızlı ve yasal çerçevede ilerler.

Rızaen Satış: Hacizli Taşınmazlarda Hem Borçluya Hem Alıcıya Avantaj Sağlayan Alternatif

Hacizli taşınmazlarda yaşanan süreçleri adım adım ele aldık. Gördük ki; ister ilamsız haciz olsun ister rehnin paraya çevrilmesi yoluyla başlayan süreç, taşınmazın icra satışına gitmesi çoğu zaman her iki taraf için de ciddi kayıplara yol açıyor. Borçlu açısından mal kaybı ve değer erimesi; alıcı açısından da güvensizlik ve belirsizlik gibi ciddi riskler doğuyor.

Ancak tüm bu tabloya rağmen, hâlâ geç kalınmış sayılmaz. Çünkü hacizli bir taşınmazın elden çıkarılmasında artık yeni ve çok daha insani bir çözüm yolu var: rızaen satış.

Rızaen Satış Nedir?

Rızaen satış; borçlunun, üzerine haciz konulmuş bir taşınmazı icra müdahalesi olmadan, kendi rızasıyla, yasal çerçevede ve şeffaf bir sistemle satmasıdır. Bu yöntem, alıcının da onayıyla yürütülen, kontrollü ve barışçıl bir satış şeklidir. Burada amaç, taşınmazı değerinde ya da değerine yakın bir rakama elden çıkartıp borcun kapatılmasını sağlamak ve icra sürecini tamamen devre dışı bırakmaktır.

Yani icra dairesine gitmeden, mahkeme koridorlarında sürünmeden, ilan beklemeden, açık artırmaya girmeden bu süreci profesyonelce yönetebilirsiniz. En önemlisi de; borcunuzu kapatır, kalan değer size kalır ve taşınmazınız “elinize bakılarak” değil, sizin belirlediğiniz koşullarla satılmış olur.

Rızaen Satış Hangi Haciz Türlerinde Mümkün?

Hacizli bir taşınmaz söz konusu olduğunda pek çok kişi ilk refleksle “Artık iş icraya kalmış, yapılacak bir şey yok” diye düşünür. Oysa hukuki süreçler her zaman katı ve geri dönülmez değildir. Bilakis, birçok haciz türünde borçlunun hâlâ elinde önemli bir fırsat vardır: Süreci icra aşamasına varmadan çözmek.

İşte burada rızaen satış modeli devreye girer. Bu yöntem her haciz türü için geçerli olmasa da, çoğu durumda hem borçlunun hem de alıcının zarar görmeden çözüme ulaşabileceği etkili bir çıkış yoludur.
Ancak zamanlama burada çok kritiktir. Rızaen satış ancak belirli bir noktaya kadar uygulanabilir. Süreç, icra satış ilanı aşamasına geçtikten sonra çoğunlukla tarafların inisiyatif alanı daralır. Bu nedenle hangi haciz türünde, ne zaman ve hangi aşamada harekete geçilebileceğini bilmek büyük önem taşır.

Aşağıda, rızaen satışın mümkün olduğu başlıca haciz türlerini ve bu türlerin hangi aşamasında bu yöntemin devreye sokulabileceğini özetledik. Eğer bu haciz türlerinden biriyle karşı karşıyaysanız ve henüz satış ilanı yapılmadıysa, çözüm için hâlâ zamanınız olabilir.

Rızaen satış özellikle şu durumlar için geçerlidir:

  • İlamsız haciz sürecinde borç henüz kesinleşmeden veya yeni kesinleşmişken,
  • İlamlı haciz sürecinde satış talebi yapılmadan önce,
  • Rehnin paraya çevrilmesi sürecinde bankayla müzakere masası açılabilecek aşamada,
  • İhtiyati haciz uygulanan ancak henüz dava süreci başlamamış taşınmazlarda.

Rızaen Satış Süreci Nasıl İşler?

Süreç genel hatlarıyla şöyle işler:

  1. Taşınmazın Kıymet Takdiri:

    Uzman eksperler tarafından piyasa koşullarına göre bir değer belirlenir. Bu değer, satış sürecinin temelini oluşturur.

  2. Alıcı Onayı:

    Borçlu ve alıcı, taşınmazın satışına yönelik bir uzlaşma zemini oluşturur. Genelde bu aşamada profesyonel danışmanlık desteği gerekir.

  3. Alıcı Bulma:

    Taşınmaz, geniş bir yatırımcı ağına sunulur. Burada Rızaensatis.com gibi profesyonel platformların devreye girmesi, hızlı ve güvenli sonuçlar alınmasını sağlar.

  4. Satışın Gerçekleşmesi:

    Anlaşmalı fiyat üzerinden satış yapılır. Borçlar ödenir, kalan tutar borçluya kalır. Tapu işlemleri hukuka uygun şekilde tamamlanır.

  5. İcra Takibinin Kapanması:

    Satış sonrası borçlar ödendiği için haciz kalkar, tapu üzerindeki şerhler silinir. Dosya kapatılır.

Peki, Bunca Sorunun İçinde Gerçekten Bir Çözüm Var mı?

Haciz süreciyle yüzleşmek, insanın hayatında kolay kolay unutamayacağı bir deneyimdir. Hele ki söz konusu olan kendi eviyse… Yıllarca birikim yaparak sahip olduğu taşınmazı kaybetme düşüncesi, insanın içini kemiren bir korkuya dönüşür. Sabah kalktığınızda aklınızda hep aynı soru: “Bu iş nereye varacak?”

Kapınıza gelen tebligat, telefonun ucundaki icra memuru, e-Devlet’te karşılaştığınız kırmızı haciz şerhi… Hepsi birer uyarı ama aynı zamanda çaresizliğin sesi gibi gelir. Bu noktada, pek çok kişi artık elinden bir şey gelmediğine inanır. “İcraya düşmüşse, yapacak bir şey yoktur” der geçer.

Ancak işin aslı öyle değil. Gerçek şu ki, hacizli bir taşınmaz için hâlâ atılacak adımlar var. Süreci tersine çevirmek, zararı en aza indirmek ve hatta borcunuzu tamamen kapatıp yolunuza devam etmek mümkün. Yeter ki doğru anda doğru çözümle tanışın. İşte tam da bu noktada devreye giren alternatif yöntem, sizi hem icra sürecinin yıpratıcı yükünden kurtarıyor hem de kontrolü yeniden elinize veriyor: Rızaen satış.

Rızaen satış, adı üstünde, sizin rızanızla yürüyen bir süreçtir. Bu kez karar veren sizsiniz. Ne zaman, ne fiyata ve hangi koşullarda satılacağını siz belirliyorsunuz. Alıcıyla oturup uzlaşma zemini oluşturabiliyorsunuz. Her şeyden önemlisi, bir malınızı satıyorsunuz ama onurunuzdan, huzurunuzdan ve emeğinizden taviz vermiyorsunuz.

Peki neden rızaen satış bu kadar önemli? Sadece borçtan kurtulmak için mi? Hayır. Bu sistem, zamanla yarışan borçlular için hem ekonomik hem de insani yönü güçlü bir çözüm. Gelin, şimdi bu yöntemin size neler kazandıracağına birlikte bakalım.

Neden Rızaen Satış? İşte En Net Cevaplar:

  • Zaman Tasarrufu: Aylar süren icra süreçlerine gerek kalmaz. Süreç haftalar içinde tamamlanabilir.
  • Değerinde Satış: Açık artırma stresi olmadan, değerine yakın rakamlarla satış yapılabilir.
  • İtibar Koruma: İcra ilanlarında isminizin geçmesi, sosyal çevreye duyulması gibi durumlar yaşanmaz.
  • Psikolojik Rahatlık: Kendi malınızı kendi kararınızla satmak, zorluklarla dolu bir icra sürecinden çok daha huzurludur.
  • Alıcı Güveni: Satın alan kişi, doğrudan ve şeffaf bir sistemle taşınmazı aldığı için tereddüt etmez.

Rızaensatis.com Ne Sunuyor?

Eğer bu süreci doğru, hızlı ve yasal çerçevede yürütmek istiyorsanız, bu noktada Rızaensatis.com gibi uzman platformlar devreye giriyor. Peki, bu platform size ne sağlar?

  • Yasal Danışmanlık: Her aşamada yasal süreçleri açıklayarak size doğru adımı atmanızı sağlar.
  • Profesyonel Ekspertiz: Taşınmazınızın değerinin doğru belirlenmesi sağlanır.
  • Alıcı Ağı: Türkiye çapındaki yatırımcı ağı sayesinde, hızlı ve doğru alıcı bulunur.
  • Şeffaf Süreç Yönetimi: Tüm adımlar belgeli, izlenebilir ve karşılıklı onaylı olarak yürütülür.

Bu platformun sunduğu en büyük avantaj, icra sistemine alternatif olarak insani, güvenli ve ekonomik bir çözüm sunmasıdır.

Ne Zaman Başvurmalı?

Belki de en çok sorulan sorulardan biri de budur: “Geç mi kaldım?” Eğer taşınmazınıza haciz konulduysa ama henüz satış yapılmadıysa, hayır, geç kalmadınız. Hatta ne kadar erken başvurursanız, eliniz o kadar güçlü olur.

Özellikle şu durumlarda hemen harekete geçmeniz gerekir:

  • Tapuda “haciz şerhi” görüyorsanız,
  • Alacaklının satış talebinde bulunacağından endişeleniyorsanız,
  • Banka kredinizi ödeyemediğiniz için ipotekli eviniz tehlikedeyse,
  • Alıcı bulamıyor, fakat zaman daralıyorsa.

Unutmayın: Gecikmek, çözümden uzaklaşmak demektir. Haciz geldikten sonra bile doğru adımı zamanında atarsanız, hem malınızı hem de kontrolü kaybetmeden süreci yönlendirebilirsiniz.

Rızaen Satış Sürecinde Yol Haritası

Artık hacizli taşınmazınızı rızaen satış yöntemiyle elden çıkarmaya karar verdiniz. “Nasıl başlasam”, “Ne kadar karmaşık”, dediğinizi duyar gibiyiz. Yanlış adımlar atmayın diye sizinle beraberiz. Bu bölümde, rızaen satışın başından sonuna kadar olan aşamalarını ve her aşamada dikkat edilmesi gereken kritik noktaları ayrıntılı şekilde inceleyeceğiz.

1. Durum Analizi ve Ekspertiz Değerlendirmesi

İlk adım, taşınmazınızın mevcut durumunun net olarak analiz edilmesidir. Hangi haciz türü uygulanmış, borcun miktarı nedir, taşınmazın güncel piyasa değeri ne kadar? Bunların doğru tespiti, sürecin sağlıklı ilerlemesi için kritik öneme sahiptir.

Bu aşamada mutlaka profesyonel bir ekspertiz desteği alınmalıdır. Yanlış değer biçilen taşınmaz, ya çok düşük fiyata satılabilir ya da alıcı bulunamaz. Doğru ekspertiz, hem sizi hem de alıcıyı koruyan adım olur.

2. Satış İlanının Hazırlanması ve Yaygınlaştırılması

Anlaşma sağlandıktan sonra taşınmaz, belirlenen değer üzerinden satışa çıkarılır. Burada şeffaflık ve güven çok önemlidir. Satış ilanları sadece kısıtlı kişilere değil, geniş ve doğru hedeflenmiş yatırımcı kitlesine ulaşmalıdır.

Rızaensatis.com gibi platformlar, bu konuda büyük avantaj sağlar. Geniş portföy ve yatırımcı ağı ile taşınmazın hızlı satılmasına yardımcı olur. Aynı zamanda satış sürecinin tüm aşamaları taraflara açık ve takip edilebilir olur.

3. Satışın Gerçekleşmesi ve Ödeme Süreci

Alıcı bulunduktan sonra satış işlemleri başlar. Burada önemli olan, ödemenin güvenli ve yasal çerçevede yapılmasıdır. Genellikle banka güvencesiyle escrow (emanet hesap) sistemi kullanılır.

Borçlunun ve alacaklının haklarının korunması için ödeme aşamasında uzman destek şarttır. Ödeme tamamlandığında, borç kapatılır, kalan tutar borçluya ödenir ve alıcıya tapu devri yapılır.

4. Tapu Devri ve Haczin Kaldırılması

Satış işlemi tamamlandıktan sonra, tapu müdürlüğüne gidilerek taşınmazın yeni sahibine devri gerçekleştirilir. Aynı zamanda, tapu kayıtlarındaki haciz şerhi kaldırılır. Bu işlem borçlunun dosyasının tamamen kapanmasını sağlar.

Tapu devri sırasında, her iki tarafın da doğru belge ve evrakları tamamlaması gerekir. Bu aşamada yaşanabilecek herhangi bir eksiklik, işlemin uzamasına yol açabilir.

5. Sürecin Sonlandırılması ve Raporlama

Rızaen satış tamamlandıktan sonra süreç, ilgili kurumlara bildirilir ve tüm işlemler kayıt altına alınır. Borçlunun alacaklıyla olan borç ilişkisi resmen sona erer. Ayrıca, taraflar arasında yapılan anlaşmaların raporlanması ve belgelenmesi, ileride doğabilecek hukuki sorunların önüne geçer. Böylece taraflar için de uzun vadeli güvence sağlanmış olur.

Rızaen satış sürecinde bu adımları titizlikle takip etmek, hem borçlu hem de alıcı için sürecin sorunsuz, hızlı ve adil şekilde tamamlanmasını garanti eder. Ayrıca, profesyonel destek almak, olası riskleri minimize ederek kazançlı çıkmanızı sağlar.

Haciz süreci zor, karmaşık ve çoğu zaman psikolojik olarak yıpratıcıdır. Ama bu, her şeyin sonu değil. Bugün artık icra dosyasına düşmeden, açık artırmaya girmeden, taşınmazınızı siz belirleyin, siz yönetin, siz satın diye bir alternatif var: Rızaen satış.

Yol ayrımındasınız. Ya kontrolü elinize alacak ve değer kaybını önleyeceksiniz… Ya da süreci görmezden gelip yılların emeğini, en düşük teklif verenin insafına bırakacaksınız.

Tercih sizin.

Harekete Geçmenin Tam Zamanı: Rızaen Satış ile Kontrolü Elinize Alın

Hacizli taşınmazlarınızın değeri düşmesin, borç yükünüz katlanmasın diye beklemek yerine, şimdi harekete geçme zamanı. Rızaen satış sayesinde, uzun ve stresli icra süreçlerine takılmadan, taşınmazınızı değerinde veya değerine yakın bir fiyatla satabilir; borcunuzu kapatıp hayatınıza yeniden odaklanabilirsiniz.

Unutmayın, zaman sizin en büyük dostunuzdur. Ne kadar erken adım atarsanız, o kadar çok avantaj sağlarsınız. Geç kalmak, sadece ekonomik kayıpları değil, aynı zamanda psikolojik yorgunluğu da beraberinde getirir. Siz bu yükün altında ezilmek zorunda değilsiniz. Rızaensatis.com olarak, sürecin her aşamasında yanınızdayız. Rızaen satışla kaybetmeden kazanmanın kapısını aralayın.

Haydi, beklemeyin! Hemen rızaensatis.com üzerinden bu yazımızı okuyun ve formu doldurun ya da bizimle doğrudan iletişime geçin. Çünkü çözüm, harekete geçenlerin olur.

Artık daha fazla vakit kaybetmeden bizimle iletişime geçin: 

Genel Merkez Ofis Adresimiz:

📍Akşemsettin Mahallesi, Halıcılar Caddesi, No:98 Kat:2, 34080 Fatih/İstanbul

Ofisimize gelip bir kahvemizi içebilirsiniz.

📞 444 8 120 numaralı çağrı merkezimizden bize ulaşabilir,

📧 [email protected] adresine mail atabilir,

Daha fazla bilgi ve videolar için Rızaen Satış YouTube Kanalı‘nı ziyaret edebilirsiniz. Youtube kanalımızda daha önce farklı haciz şekillerinde satış yapmış gerçek kişilerin videolu yorumlarını da bulabilirsiniz. Hemen tıklayın, platformumuzu keşfedin!

Logo
Rızaen Satış Ekibi
www.rizaensatis.com

📌 Gayrimenkul satış süreçlerinde uzman bir ekip olarak, borçlu, hacizli ya da icralık taşınmazlarınızı değerinde ve güvenli bir şekilde satışa sunmanız için buradayız. Türkiye genelinde edindiğimiz saha deneyimi ve çözüm odaklı yaklaşımımızla, size en doğru yolu birlikte planlıyoruz.

Gizlilik ve Kullanım Koşulları
Rızaen Satış

Rizaensatis.com web sitesi, size mümkün olan en iyi kullanıcı deneyimini sunabilmemiz için çerezler kullanmaktadır. Çerez bilgileri tarayıcınızda saklanır ve web sitemize geri döndüğünüzde sizi tanımak ve ekibimizin web sitesinin hangi bölümlerini en ilginç ve yararlı bulduğunuzu anlamasına yardımcı olmak gibi işlevleri yerine getirir.

3. taraf çerezleri

Bu web sitesi, siteyi ziyaret edenlerin sayısı ve en popüler sayfalar gibi anonim bilgileri toplamak için Google Analytics kullanır.

Bu çerezi etkin tutmak web sitemizi geliştirmemize yardımcı olur.

Hangisi Durumunuzu En İyi Anlatıyor?
WhatsApp
Destek Hattı